Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Deprem Anma Programındaki Tuhaf Anlar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adıyaman Gençlik ve Spor Müdürlüğü Spor Salonu'nda düzenlenen 'Bir Oluruz 6 Şubat Depremleri Anma Programı'na katıldı. Programda depremzedelere konutlarının anahtarını teslim etti. Ancak törende yaşanan bazı olaylar dikkat çekti.
Programda Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, konut verilecek olan depremzedeleri 'talihliler' olarak sahneye çağırdı. Bu ifade, birçok kişi tarafından eleştirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremde çocuğunu kaybetmiş bir anneye anahtarını verirken, 'Depremde 1 çocuğunu kaybetmiş, Rabbim cennetinde kavuştursun' dedi.
Programda Yaşanan Tuhaf Anlar
Erdoğan'ın bu sözleri, depremzedenin tepkisiz kalması üzerine devam etti. 'Ne kadar güzel dua ettim sana ya' diyerek anneyi uyardı. Bu durum, programda yaşanan tuhaf anların bir örneği oldu. Ayrıca, Erdoğan'ın anahtarı teslim ederken dairenin 3+1 olduğunu vurgulaması da dikkatlerden kaçmadı.
Yaşanan bu olaylar, sosyal medyada ve basında geniş yankı buldu. Fatih Portakal, SÖZCÜ TV Ana Haber sunucusu olarak bu duruma sert tepki gösterdi. Portakal, 'Turizm bakanı talihliler olarak bahsediyor, sanki Milli Piyango'dan ev çekilişi yapılıyor' ifadelerini kullandı.
Fatih Portakal'ın Tepkisi
Portakal, Bakan Ersoy'un ifadelerinin düşündürücü olduğunu belirtti. 'Gerçekten bu insanlar, nasıl bakan olabiliyor?' diyerek eleştirilerini sürdürdü. Ayrıca, 'Herkese ev vermek zorundasınız, herkese kaybettiyse iş yeri vermek zorundasınız' dedi. Bu sözler, depremzedelerin yaşadığı zorlukları gözler önüne serdi.
Portakal, Erdoğan'ın sözlerine de değindi. 'İyi de arkadaş o insan ölmeyebilirdi. Siz o paraları depreme harcasaydınız, o kadının zaten evi vardı' diyerek eleştirilerini sürdürdü. Bu durum, toplumda büyük bir tartışma yarattı.
Sonuç ve Değerlendirme
Yaşanan bu olaylar, toplumda derin bir üzüntü ve öfke yarattı. Depremzedelerin yaşadığı acıların göz ardı edilmesi, birçok kişi tarafından kabul edilemez olarak değerlendirildi. Portakal, 'Hangi para karşılayabilir? Hangi ev karşılayabilir?' diyerek durumu eleştirdi.
Sonuç olarak, bu tür ifadelerin ve davranışların, depremzedelerin yaşadığı zorlukları anlamaktan uzak olduğu görülüyor. Toplumun bu konudaki hassasiyeti, yetkililerin dikkatine sunulmalıdır. '53 bin 537 kişi öldü' ifadesi, yaşanan acının büyüklüğünü bir kez daha hatırlatıyor.