Yunanistan'ın Ege Denizi'ndeki Karasuları Tartışması ve Türkiye'nin Tepkisi
Yunanistan’ın Ege Denizi’nde karasularını 12 mile çıkarma girişimi, Türkiye'de büyük bir tartışma yarattı. Bu durum, 1995 yılında TBMM gündemine taşındı ve alınan karar 'Casus Belli' olarak adlandırıldı. Türkiye, Yunanistan'ın bu adımını 'savaş nedeni' olarak değerlendirdi. Bu karar, Türkiye'nin ulusal güvenliğini koruma adına önemli bir adım olarak görüldü.
Kararın Tarihçesi
Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkarma girişimi, ilk olarak 8 Haziran 1995’te TBMM gündemine taşındı. Bu adım, Türkiye için büyük bir tehdit olarak algılandı ve TBMM'de oy birliği ile alınan karara “Casus Belli” adı verildi. Kararda, “Yunanistan karasularını 6 milin üzerine çıkarırsa, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine, askeri olanlar da dahil, tüm yetkiler verilmiştir” denildi.
Kararda, DYP’li Turhan Tayan, İhsan Saraçlar ve Nevzat Ercan, CHP’li Abdülkadir Ateş, ANAP’lı Hasan Korkmazcan, dönemin RP’li 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, DSP’li Hüsamettin Özkan ve BBP’li Ökkeş Şendiller’in imzaları yer aldı. Ancak, TMMM eski Başkanı AKP’li Bülent Arınç, 10 yıl sonra, 8 Nisan 2005’te “Casus Belli” kararının kaldırılmasını istedi. Bu talep, büyük tepki gördü ve 30 yıl önce alınan karar hâlâ yürürlükte kaldı.
Ege Denizi'ndeki Dengeler
Kararda, Ege’deki dengelerin 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Antlaşması ile kurulduğu ifade edildi. O tarihte her iki ülkenin karasuları 3 deniz mili olarak belirlenmişti. Açık deniz alanları da Ege’nin yüzde 70’ini oluşturuyordu. Yunanistan, 8 Ekim 1936’da karasularını 6 deniz miline çıkararak Ege’nin yüzde 43,68’ini egemenliği altına aldı.
1964’te 6 mile çıkarılan Türk karasuları ise Ege’nin yaklaşık yüzde 7’lik bölümünü kapsamaktadır. Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkarması durumunda, Ege’nin yaklaşık yüzde 72’sini egemenliği altına alacağı belirtiliyor. Türkiye’nin, dünya denizlerine Yunan karasularından geçerek ulaşmasına izin vermesi asla düşünülemez.
Türkiye'nin Tepkisi ve Alınan Önlemler
TBMM, Yunanistan’ın karasularını 6 milin ötesine çıkarması durumunda, ülkenin hayati menfaatlerini muhafaza ve müdafaa için hükümete tüm yetkilerin verilmesini kararlaştırmıştır. Bu karar, Türkiye'nin ulusal güvenliğini koruma adına atılan önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Yunanistan’ın bu hamlesine karşı Türkiye, diplomatik ve askeri önlemler almakta kararlıdır.
Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki karasularını genişletme çabaları, bölgedeki gerilimi artırmaktadır. Türkiye, bu durum karşısında uluslararası platformlarda da haklarını savunmaya devam etmektedir. Ege Denizi’nde yaşanan bu gelişmeler, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği açısından kritik bir öneme sahiptir.