anindaguncelhaber.com

Borsa İstanbul'da Enflasyon ve Faiz Kararının Etkileri

Blog Image
Borsa İstanbul, önümüzdeki hafta açıklanacak enflasyon ve TCMB faiz kararına odaklandı. Piyasalardaki gelişmeler ve yabancı yatırımcıların alımları dikkat çekiyor.

Borsa İstanbul'da Enflasyon ve Faiz Kararının Etkileri

Borsa İstanbul, önümüzdeki hafta açıklanacak olan enflasyon ve TCMB faiz kararına odaklandı. Piyasalarda döviz kurlarında yatay seyir, gösterge tahvil faizinde ise düşüş gözlemleniyor. Enflasyon, uygulanan ekonomik programın en önemli referanslarından biri olarak öne çıkıyor. Ocak ayında enflasyon (TÜFE) yüzde 42.12 olarak açıklanırken, Şubat ayı için piyasa beklentileri aylık yüzde 2.8-3.0 bandında şekillendi. Bu durum, TCMB’ye faiz indirimine yönelik bir alan açıyor.

Faiz İndirim Beklentileri Güçleniyor

TCMB Başkanı Fatih Karahan, faiz kararları için otopilotta olmadıklarını belirtmişti. Şubat enflasyonu için aylık beklentiler, sağlıkta muayene ücretlerinin düşürülmesiyle gerileyince, faiz indirim beklentileri güç kazandı. Eğer faiz indirimi gerçekleşirse, piyasalar buna olumlu tepki verebilir. Gösterge tahvil faizindeki düşüş ve borsada hareketlenen banka hisseleri, bu beklentiyi fiyatlıyor.

Borsa İstanbul'da tepki çıkışları gözlemleniyor. Ancak, temkinli bir görünüm korunuyor. 2024 yılı son çeyreğinde Türkiye, beklentilerin biraz üzerinde büyüdü. Ancak bu verinin piyasa üzerindeki etkisi pek hissedilmedi. Enflasyon ve TCMB’nin faiz kararına kilitlenen Borsa İstanbul, tepki çıkış denemelerine rağmen temkinli bir görünüm sergiliyor.

Yabancı Alımları Sürüyor

Yabancı yatırımcılar son iki haftadır hisse senetlerinde alıma devam ediyor. TCMB verilerine göre, 21 Şubat ile biten haftada yabancı yatırımcılar 73.8 milyon dolarlık hisse senedi ve 179.8 milyon dolarlık tahvil bono aldılar. Son iki haftada hisse senetleri alımları 182 milyon dolara, tahvil bono alımları ise 2.030 milyon dolara ulaştı. Bu durum, yabancıların enflasyon ve TCMB kaynaklı gelişmelere kayıtsız kalmadığını gösteriyor.

21 Şubat haftasında TCMB rezervleri ve kur korumalı mevduatta düşüş, yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatlarında ise yükseliş görüldü. TCMB brüt rezervleri bir önceki haftaya göre 3.1 milyar dolar azalarak 170 milyar dolara geriledi. Kur korumalı mevduattaki azalış hız kazandı ve 900 milyar TL’nin altına çekildi. Bu durum, döviz mevduatındaki artışın ivme kazandığını gösteriyor.

Faiz Cazibesini Koruyor

Yüksek faiz ve rezervler, döviz kurları üzerinde baskısını sürdürüyor. Bu durum, kur geçişkenliğindeki azalma nedeniyle enflasyondaki gerilemeye de katkı sağlıyor. Ocak-Şubat döneminde döviz sepetindeki artış, ortalama yüzde 3.7 civarında. Aynı dönemde enflasyonun (TÜFE) yüzde 8 olması bekleniyor. Türkiye’de TCMB’nin politika faizi yüzde 45, yıllık tahvil faizi ise yüzde 38 seviyelerinde seyrediyor.

Yabancıların ağırlıklı olarak tahvil bonoya yönelmelerinin altında bu cazibe yatıyor. Faiz düştükçe yabancıların tavırlarının ne yöne evrileceği, piyasaların seyri açısından önemli bir konu. Tahvilde kalmaya devam ederler mi yoksa tahvil satıp hisse senetlerine mi dönerler, zamanla görülecek.

Dış Piyasalarda Dalgalı Seyir

Dış piyasalarda dalgalı bir seyir gözlemleniyor. ABD ve Rusya arasındaki uyum, piyasalarda iyimserlikle karşılandı. Ancak, ABD Başkanı Trump ile Ukrayna Başkanı Zelenski arasında yaşanan diplomatik skandallar, yeni belirsizlikler oluşturdu. Bu durum, küresel ölçekte kutuplaşmayı artırabilir.

ABD borsalarında dalgalanma görülürken, altın fiyatlarındaki geri çekilme derinlik kazandı. ABD tahvil faizlerindeki düşüşe rağmen dolardaki değerlenme, altın fiyatlarına kâr satışları olarak yansıdı. Önümüzdeki hafta, Euro Bölgesi enflasyonu ve ABD tarım dışı istihdam verileri yakından takip edilecek.